Kadın ve Yok Oluş


 Kadının adı: Boushra Almutawakel

 Yemen'li ilk kadın fotoğrafçısı olduğu dışında hakkında pek bilgiye sahip değiliz, aslında olmasına da gerek yok. Yaptığı çalışmlayla adını sıkça duyduğunuza eminim. 

Yayınlamak da geç kaldığım için üzgünüm...








  
    Yemenli fotoğrafçı Boushra Almutavakel'in 'Kadın ve Yok Oluş' adlı çalışması ile sizi başbaşa bırakıyorum.








   





  Bu çalışması için kendi cümlerleri:

“Aynılaştırma/ tektipleştirme yok etmenin en kısa yoludur”





Size bir ülke anlatayım mı?


Bu ülkede 69 yaşındaki A.Ü gibi, yolda sadece adres sorduğunuz torununuz yaşında bir genç tarafından bir barakaya çekilip tecavüz edilebilirsiniz, maaş kartlarınız ve ziynet eşyalarınız çalınabilir..

Bu ülkede 6 yaşındaki Gizem Akdeniz gibi, babanızın kuzeni tarafından defalarca tecavüz edilebilir, öldürülebilirsiniz, cesediniz ormanda bulunabilir. Yaşınızın bir önemi yok, vajinanızın olması yeterlidir erkekleri tatmin edebilmeniz için..

Bu ülkede 21 yaşındaki Fatma Nur Çelik gibi, evinize internet kurmaya gelen birisi tarafından, koli bandı ile bağlanarak tecavüze uğrayabilirsiniz, 2 gün sonra kendi evinizde elleriniz kollarınız bağlı bir şekilde cesediniz bulunabilir.

Bu ülkede 34 yaşındaki E.G. gibi, bıçaklı eski sevgiliniz tarafından eviniz basılıp, saatlerce dayak yedikten sonra üzerinize çullanan hayvanla mücadele sonucunda belki tecavüzden kurtulabilirsiniz. En iyi ihtimalle gasp mağduru olup, telefon ve paranızı kaptırdığınıza şükredebilirsiniz.

Bu ülkede daha 17 aylık N.N.B gibi, 3 tane hayvan tarafından işkence edilip tecavüze uğrayabilir, beyninizde ödem oluşabilir. Tecavüz eden hayvanlar, "Çok neşeli bir bebekti, ne zaman çağırsak kucağımıza oturuyordu" diye ifade verebilirler.
Bu ülkede bunları yaşamak için sadece kadın olmanıza gerek yok, tıpkı 9 yaşındaki G.S. gibi.. 25 kişi tarafından tecavüz edilebilirsiniz. Tecavüz edenler nüfuz sahibi olduğundan hastanelerden çocuk için "Sağlıklıdır" raporu alıp ruh sağlığınız kimsenin önemsediği bir şey olmaktan çıkabilir..

Bu ülkede 20 yaşındaki Özgecan Aslan gibi, arkadaşınızla gezdikten sonra evinize dönerken sadece dolmuştaki son yolcu olduğunuz için, 3 tane hayvan tarafından tecavüz edilebilir, bıçaklanabilir, cesedinizin tanınmaması için yakılabilir ve nehir kenarına atılabilirsiniz..

Bu ülkede giydiğiniz her şeyden tahrik olan ve bu yüzden sizinle kendini tatmin etmeyi kendine hak gören bir zihniyet var.. 
Bu ülkede "Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek" diye açıklama yapan bakanlar var.. Bak milletvekili demedim, bakan bir de...
Bu ülkede soru soran basın mensubuna söyleyecek laf bulamayıp "kız mıdır kadın mıdır bilmem" diye konuşma yapan bakanların da başı var.

Bu ülkede "Tecavüze uğrayan doğursun, devlet bakar" diyen bakanlar var..

Bu ülkede televizyon programına bağlanıp babanız tarafından tecavüze uğradığınızı söylerseniz babanız komuoyunda mahçup edildiği için ceza indirimi alabilir, hatta beraat edebilir. 
Çünkü bu ülkede yaptığınız her şey, var oluşunuz bile bir "TAHRİK" sebebidir.

Bu ülkede bakire olmayan bir kadına tecavüz ederseniz, bakire olan bir kadına tecavüz etmekten daha az ceza alırsınız.
Bu ülkede eski sevgilinize tecavüz ederseniz, hiç tanımadığınız kadına tecavüz etmekten daha az ceza alırsınız.

Bu ülkede eşinize zaten tecavüz edebilirsiniz, ceza almazsınız.

Kimse tutup da batı ülkesi olarak bahsetmesin Türkiye'den.. 3-5 kurtarılmış bölge dışında Türkiye her türlü ahlaksızlığın yapıldığı, insanlığın hiçe sayıldığı, kadın cinayetleri sayısının artmasıyla halkın durumu kanıksadığı, adaletin kesinlikle olmadığı, yobaz ve cahil bir ortadoğu ülkesidir.
ALINTIDIR

Büyük Ustaya Veda...

  Şu an bu satırları yazmak o kadar zordur ki sevdiğim bir kişiliği, yazarı kaybetmek sadece kitaplarından tanıdım seni ve ...

  Bazı insanlar 'yaşarlar' ve arkalarından iz bırakırlar. Bilge insan sen o kadar büyük izler bıraktın ki arkandan.

Bilge adamın vasiyeti:

  "Bir, benim kitaplarımı okuyan katil olmasın, savaş düşmanı olsun. İki, insanın insanı sömürmesine karşı çıksın. Kimse kimseyi aşağılayamasın. Kimse kimseyi asimile edemesin. İnsanları asimile etmeye can atan devletlere, hükümetlere olanak verilmesin.
"Benim kitaplarımı okuyanlar bilsinler ki, bir kültürü yok edenlerin kendi kültürleri, insanlıkları ellerinden uçmuş gitmiştir.
"Benim kitaplarımı okuyanlar yoksullarla birlik olsunlar, yoksulluk bütün insanlığın utancıdır. Benim kitaplarımı okuyanlar cümle kötülüklerden arınsınlar."

Romeo & Juliet" İstanbul'da

  Ölümsüz aşkın hikayesi ...
  Ve tabi ki gene İstanbul...

 William Shakespeare’in ölümsüz hikayesi bugüne kadar sayısız kez bale, müzikal, tiyatro, film ve opera olarak çok kez sahnelendi. Ama böylesine güzel ve görkemli olanı eşi benzeri yok bence :D Bu klasik eser İtalyan David Zard’ın yapımcılığında görkemli bir gösteri olarak Zorlu Center PSM’de 21 Şubat – 1 Mart tarihleri arasında orijinal dilinde izleyicisiyle buluşacak. 

  Cesur bir prodüktör, çılgın bir yönetmen ve 45 eşsiz oyuncu, dansçı ve akrobat; Shakespeare bile bu kadarını tahmin edemezdi. İtalya'da 8 ay gibi kısa bir sürede 400 bin kişiyi büyüleyen "Romeo&Giulietta, Ama e Cambia II.Mondo" 270'ten fazla benzersiz kostüm, 23 sahne değişimi ve üstün teknolojik altyapısıyla İstanbul'da seyiecisi ile buluşmayı bekliyor. 

Yazan: William Shakespeare
Yapımcı: David Zard
Müzik: Gérard Presgurvic
İtalyanca Uyarlama: Vincenzo Incenzo
Yönetmen: Giuliano Peparini

 Ölümsüz aşkın hikayesine siz de şait olmak isterseniz (bence kaçırmamanız gerekiyor) zaman kaybetmeden http://www.biletix.com yerinizi alın. Şimdiden iyi seyirler olsun :D